Son dönemin tartışma konusu olan ‘Normal Doğum Eylem Planı’’nda neler var?

Normal Doğum Eylem Planı 2024’te Başladı

Futbolcuların taşıdığı “Doğal olan normal doğum” pankartıyla gündeme gelen ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun açıklamalarıyla tartışma yaratan Normal Doğum Eylem Planı, 2024 yılında ekim ayında başlatıldı. Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan plana göre, 2025 yılı sonuna kadar sezaryen oranlarının yüzde 5 düşürülmesi hedefleniyor ve konuyla ilgili tüm sağlık kongrelerinde ele alınacak.

Eylem planı kapsamında, 10 Temmuz’a kadar her hafta en az bir gün gebe ve yakınlarına “doğal olan normal doğum” konusunda bilgilendirme yapılacağı ve 2025 yılı sonuna kadar tüm gebelerin bir ebe tarafından takip edileceği belirtiliyor. Bu süreçte, yerel televizyon ve radyo programlarında kadın hastalıkları ve doğum uzmanları ile ebelerin ve “normal doğum yapmış” ünlülerin konuk edileceği ifade ediliyor.

Eylem planının öngördüğü diğer hedefler arasında, Robson sınıflandırmasında yüksek sezaryen oranlarına sahip hekimlere mektup gönderilmesi ve yüz yüze görüşmeler yapılması bulunuyor. Ayrıca, illerde gerçekleştirilen tüm faaliyetlerin fotoğraf ve videolarla birlikte haftalık olarak Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği internet adresine gönderileceği açıklanıyor.

‘Hekim ve Anne Karar Vermeli’

CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, iktidarın Normal Doğum Eylem Planı’nı değerlendirirken, asıl sorunun bakanlık açıklamalarında olduğunu vurguladı. Yaman, Bakanın “Çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz” şeklindeki açıklamalarına tepki göstererek, doğum şeklinin anne ve hekimin beraber alması gereken bir karar olduğunu belirtti. Normal doğumun teşvik edilmesi gerektiğini ancak baskıcı olmaması gerektiğini ifade eden Yaman, kadınların suçlu hissetmemesi gerektiğini ve kararın kadın ve hekimin birlikte alması gerektiğini söyledi.

Related Posts

Polikistik Böbrek Hastalığı Tedavisi

Polikistik böbrek hastalığı (PBH), toplumda yeterince tanınmayan ancak yaşam kalitesini ciddi biçimde etkileyebilen, genetik kaynaklı bir böbrek rahatsızlığıdır.

Evdeki en sinsi mikrop yuvası! Klozetten 75 kat daha kirli, salonda baş köşede duruyor

Evde en kirli yerin tuvalet olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. İngiltere’de yapılan bir araştırma, evdeki bu eşyanın klozet kapağından 75 kat daha fazla bakteri barındırdığını ortaya koydu. Özellikle evcil hayvan sahipleri için bu durum daha da endişe verici boyutlara ulaşıyor.

Günde 1 bardak içen yaşadı! Suda bekletince magnezyumu roketliyor, kramplara veda

Yaşam trendlerinin öncüsü haline gelen chia tohumu, küçük boyutuna rağmen büyük faydalarıyla dikkat çekiyor. Özellikle suda bekletilerek tüketildiğinde jel kıvamına gelen chia tohumu, magnezyum depolarını fulleyen faydalı bir etkiye sahip. Ancak tek faydası bununla sınırlı kalmıyor, vücuda sayısız etkisi var. İşte chia tohumunun etkileri ve doğru tüketim yöntemi.

Baharda ortaya çıkan 1 numaralı cilt bakım hatası! DNA bile bozuluyor

Yaz gelmeden önce cildinizi yaza hazırlamak ve henüz güneşlenmeden önce hafif bir bronzluk elde etmek isteyebilirsiniz. Herkes güneşe maruz kalmaya yavaş yavaş alışmanın cildi ani yanıklardan kurtarabileceğini düşünse de bu aslında büyük bir yanılgıdır. Güneşlenme mevsimi gelmeden çeşitli yöntemlerle elde edilmiş bronzluğun güneş yanığına karşı koruma sağladığı fikri bir efsaneden başka bir şey değil. Baharda ortaya çıkan ve hemen hemen herkesin yaptığı cilt bakım hatası!

Dünya astım günü 2025: Astımda doğru inhaler kullanımı neden hayati?

Lokman Hekim Sağlık Grubu İmmünoloji Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Bozkurt, astım tedavisinde hasta-hekim işbirliğinin önemine işaret ederek, tedavi sürecinin, düzenli takip, doğru ilaç kullanımı ve çevresel tetikleyicilerden korunmayla başarılı olacağını belirtti.

Bebekle kurulan bağ, dünyasını şekillendiriyor! ‘Anne kendine iyi bakmalı’

Anne ile bebek arasındaki duygusal bağın, yaşamın ilk anlarından itibaren bebeğin dünyayı nasıl algılayacağını belirlediğini aktaran Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, söz konusu ilginin bebeğin duygusal gelişimi ve dünyayı algılayış biçimi üzerinde nasıl etkileri olabileceğine dair açıklamalarda bulundu.